Eine liebe Person

beren

Well-Known Member
Hier meine Variante. ;)



Sevgili Mert,


Başta sana iki şey söylemek istiyorum.

1. Bu bir aşk mektubu değil, çünkü artık sana aşık değilim.
2. Seni çok sevdim.

Bunu sana niye söylemek istedim peki? Aklında olsun diye söyledim. Çünkü biz ayrıldığımız halde unutulacak birşey değiliz. Sen bana herşeyi unutmak istediğini söylemiştin ama bunu kabul etmiyorum. Niye kabul etmiyorum, biliyor musun? Çünkü biz çok güzeldik, bizi hatırla!
Sen aklıma geldiğinde artık kalbim acımıyor. Artık güzel hatıralarımızı düşününce herşeyi kaybettim diye ağlamıyorum. Güzel hatıralar ağlanacak birşey değil! Iyiki böyle güzel şeyler yaşadık diye gülümsüyorum.
Sen de bizi unutmamalısın. O kadar güzel anılar yaşadık ki, yazık olur bunları hatırlamazsak. Bütün anılar hep kalbimde kalacak. Keşke senin de kalbinde kalsa.

Arkadaş kalamayız dediğinde kalbimi kırdın. Çünkü o an seni gerçekten kaybettiğimi bir daha anladım. Senden hiç bir haber almadan hayata devam etmek zor geliyor bana. Seni çok merak ediyorum. Nasılsın, hayatta misin diye sorarak, hep seni düşündüm. O günler artik geride kaldı. İlk başta söylediğim gibi, sana artik aşık değilim. Ama seni çok özlüyorum. O kadar çok sana alışmışım ki, seninle konuşmadan hayata devam etmek zor. Benim için çok değerli birisin ve inan ki, 20yıl sonra bile bunun değişmesine izin vermeyeceğim. Hep kalbimde kalacağına emin ol.

Bir şey daha söylemek istiyorum.

3. Bu sana yazdığım son mektuptur. İstediğin gibi seni bir daha rahatsız etmeyeceğim. Zaten bu mektuba cevap vermeyeceğini tahmin ediyorum.

Umarım iyisin. Hayatında mutlu olmayı hak ediyorsun Mert, bunu bilmeni istiyorum. Sana kızgın felan değilim. Artık herşey geçti ve sensiz hayata devam ediyorum. Senden tek bir şey istiyorum: Bizi güzel hatırla. Kendine çok iyi bak.

...
[/QUOTE]
 

Lilomartha

Well-Known Member
Auch dir danke Beren! Ich verstehe nur nicht warum "bunu kabul etmiyorum" ist kabul etmek nicht immer mit Dativ?
 

beren

Well-Known Member
Sen bana herşeyi unutmak istediğini demiştin/söylemiştin ama buna kabul edemiyorum. Niye kabul edemiyorum acaba/peki [!? hier passen beide gut: acaba/peki. Warum? Weil du am folgende eine entsprechende Frage stelllst.], biliyor musun? Çünkü biz çok güzeldik, bizi hatırla!



Ich kanns nicht erklären. Für mich klingt das eine aktiv im jetzt und das andere passiv und in der Vergangenheit.



Auch dir danke Beren! Ich verstehe nur nicht warum "bunu kabul etmiyorum" ist kabul etmek nicht immer mit Dativ?
 

beren

Well-Known Member
Ich kann das nicht akzeptieren.
Ich konnte es nicht.

<=>

Ich akzeptiere das nicht.


o_O


Vielleicht kann jemand mit besseren Kenntnissen dir das erklären oder meinen Fehler korrigieren. :)
 

Vaterlich

Well-Known Member
Auch dir danke Beren! Ich verstehe nur nicht warum "bunu kabul etmiyorum" ist kabul etmek nicht immer mit Dativ?

Das habe ich übersehen. :) Nein, "kabul etmek" regiert den Akkusatitiv.

Sonuçları/Ayrılığı/Ölümü/Yazıyı/Zorlukları/Parayı.... kabul etmek. Ebenfalls regiert auch "kabullenmek" den Akkusativ: Yenilgiyi kabullenmek.

Ah, Lilo, -kann man dich Lilo oder Martha nennen?-, ich frage mich gerade, ob mein Schreiben auf Deutsch so klingt, wie deins auf Türkisch. (Beren - Was meinst du dazu?) Früher war mein Deutsch viel besser. Heutzutage gebe ich mein Bestes, um es nicht zu verlernen. Ich hoffe, du pflegst dein Türkisch immer und haeltest es immer in Stand und aktuell.

Und ab und zu Gelegenheit zu finden, um jemandem sprachlich zu helfen, tut uns gut! :)
 

Lilomartha

Well-Known Member
Immer wieder dieser Akkusativ. ._.

Okay habe verstanden: Kabul etmek, kabullenmek = Akkusativ. Ist gespeichert!

Und Vaterlich: Martha darf man mich nennen, lilo geht auch aber Martha ist richtiger :)
Also ich weiß ja nicht wie mein türkisch so in türkischen Ohren klingt ABER dein deutsch ist sehr süß! :D
 
Top