Anadolu Insanı

  • Ersteller des Themas Bali Bey
  • Erstellungsdatum
B

Bali Bey

Guest
Tıp fakültesini yeni bitirmiş, pratisyen hekim olarak ilk görev yaptığım yere, Konya'ya bağlı bir beldenin sağlık ocağına gitmiştim. Gençtim, bekârdım. Küçük bir beldeydi gittiğim yer. İlk gece bir eve misafir olmuştum. Tren istasyonunun hemen yanında bir evdi. Akşam yemeğinden sonra çaylarımız gelmiş, sohbetler edilmişti. Üzerimde yol yorgunluğu, geldiğim yeni yerin yabancılığı vardı. Saatler ilerliyor, ağır bir uyku beni içine çekiyordu. Ev sahibine bir şey de diyemiyordum. Bir müddet daha geçti; yine bir hareket yoktu. Evin büyüğü olan Hacı anneye sıkılarak:

- Anneciğim, sizin buralarda kaçta yatılıyor ? dedim.

Hacı anne:

- Evlâdım treni bekliyoruz. Az sonra tren gelecek, onu bekliyoruz dedi.

Merak ettim, tekrar sordum:

- Trenden sizin bir yakınınız mı inecek ?

Hacı anne:

- Hayır evlâdım, beklediğimiz trende bir tanıdığımız yok. Ancak burası uzak bir yer. Trenden buraların yabancısı birileri inebilir. Bu saatte, yakınlarda,ışığı yanan bir ev bulmazsa, sokakta kalır. Buraların yabancısı biri geldiğinde, ışığı yanan bir ev bulsun diye bekliyoruz . . .
 

AlevAlev

Gesperrt
İnsanın düşünenleri olmalı,
Merak edenleri,
Hesapsız kitapsız değer verenleri,
Uzakta olunca özleyenleri,
Sesini duyunca sevinenleri olmalı
Dualarına katanları,
Kapısı, sofrası, gönlü hep açık olanları…
Kısacası;
Beklentisiz olduğu gibi,olduğun gibi sevenleri …
Uzaklarda da olsa insanın,
Gayesi olmalı….
 
Top