İlle de 'Edebiyat diyorsanız..

hasbelkader

Well-Known Member


magicseatop.jpg


Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!

(...)



Cahit Sıtkı Tarancı​
 

hasbelkader

Well-Known Member


"Yorgunum, hiçbir şey bilmiyorum. Tek istediğim yüzümü kucağına koymak, başımın üzerinde dolaşan elini hissetmek ve sonsuza dek öyle kalmak."


Franz Kafka, Milena’ya Mektuplar​
 

hasbelkader

Well-Known Member

marmides_denizdeninciler_papatya-her-large%3Bbrt_47.jpg


Uzakta sessiz bir yer varsa,

Ahşap bir balkon ve yanında badem ağacı,

Oraya uçacağım akşamların birinde,

Yıldızları sayacağız.



Hakan AKDOĞAN
 

aleynanaz1

Well-Known Member
Nazım Hikmet Gözlerine Bakarken

Gözlerine bakarken
güneşli bir toprak kokusu vuruyor başıma,
bir buğday tarlasında, ekinlerin içinde
kayboluyorum...
Yeşil pırıltılarla uçsuz bucaksız bir uçurum,
durup dinlenmeden değişen ebedi madde gibi gözlerin:

sırrını her gün bir parça veren
fakat hiç bir zaman
 

aleynanaz1

Well-Known Member
Bavulları Hep Toplu Durmalı İnsanın... Bavulları hep toplu durmalı insanın...
Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı...
Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli...
İhanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırlıklı olmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
Çünkü “omuz omuza” günlerin vakti geçti.
Dayanışma, günümüzün borsasının değer kaybeden hisse senetlerinden biri artık...
Bireyin keşif çağı, geride kırık dökük yalnızlıklar bıraktı.
Terörün bile bireyselleştiği çağdayız.
Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil;
Zaman, tek başına dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır...
İşte o yüzden alışmalı yalnızlığa...
Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan...
Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı...
Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan gecelerde başını dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli...
Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı...
Romanlardan, yalnızlığı yücelten paragraflar asmalı evin en görünür duvarlarına...
“Yalnızlık paylaşılmaz/Paylaşılsa yalnızlık olmaz”
Dizeleriyle başlamalı güne...
Telesekretere “Şu anda size cevap verebilecek kimse yok! ” denmeli,
“Belkide hiç olmayacak...” cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı...
Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır.
Haklılığın onuru yaşatır insanı...
Susmanın utancı öldürür...
O yüzden en sessiz gecelerde “Doğruydu, yaptım” la teselli bulmalı insan.
Feryada komşuların yetişmemesine,
Soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı...
Kendiyle hesaplaşmaya çalışmalı...
Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye,
Kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır olmalı...
Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur,
Ama hep kalıp savaşacak kadar gözüpek olabilmeli...
Sessizliği, sese dönüştürebilmeli...

Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan...
Yollarla barışmalı...
Yalnızlığa alışmalı...

CAN DÜNDAR
 

hasbelkader

Well-Known Member


çocukken kaç pazar banyosu yüzünden mahalle maçlarını kaçırdım, sitem etmedim anneme. cebimdeki paranın azlığından kantinde sıraya bile girmek istemedim, sitem etmedim elimdekine.

Kafamı taşla kıran çocuğa bile kin tutamadım, bilyelerimi çalan insana nefretle bakmadım, ama hayatımı çalanlar var ya, treni kaçırmama sebep olanlar, ruhumu delik deşik edenler!

işte onlara da sitem etmedim, edemedim. Her şeyden önce kabullenmek sessizliği ve özkimliği,
gelen- geçen her şeyi. Miladı dolmuş bir plağı rahatsız etmemek. tozlanmak ama yaşamak.

Sitem etmeden,
öylece.”




— Özgür Bacaksız
 

hasbelkader

Well-Known Member


“Lafımın dostusunuz, çilemin yabancısı,
Yok mudur, sizin köyde çeken fikir sancısı ?”


— Necip Fazıl Kısakürek - Çile

 
Top