Ampul İktİdari

masseur.ozel

New Member
AW: Ampul İktİdari

Kendini kandırmak serbesttir
Bir zamanlar Türkiye'de "emperyalizme karşı halk savaşı verileceğini" sananlar vardı...
Çünkü onlara kurtuluş savaşımızın da emperyalizme karşı bir halk savaşı olduğu öğretilmişti. Eh, birincisi verildiyse, ikincisi niçin verilmesindi?
Gönüllerinde yücelttikleri halk tarafından yapayalnız bırakılınca, dahası, düpedüz satılınca, şaşırdılar.
"Halk savaşı" diye bir şey olmadığını anlamaya ömürleri yetmedi. Ben onların yerinde olsam, ölüme giderken "İdris Küçükömer! İdris Küçükömer! İdris Küçükömer!" diye üç kere bağırırdım, ölüme giden Lidya kralı Krezüs'ün üç kere "Solon! Solon! Solon!" diye bağırması gibi...
Artık, işin içine silah da girmeyince, hayal kırıklıkları gazete sayfalarında ağız köpürtmekten ve köpüğü çevreye sıvamaktan daha kötü bir sonuca varmıyor çok şükür. O çocuklar pisi pisine öldüler, bugünkü koca bebekler rezil olup kurtuluyorlar.
Çünkü, günümüzde de kendini ve okurunu kandırmayı "meslek edinmiş" olanlar var.
Şöyle bir kanıyı yaygınlaştırmaya çalışıyorlar: Halk, AKP yönetiminden kurtulmak için yanıp tutuşmaktadır!
AKP yüzde 47 oranında oy almış, hemen ardından yapılan bir anayasa değişikliği referandumunda bu oranı yüzde 70'e çıkarmıştır ama bu "geçici" bir sonuçtur. Cahillikten olmuştur. Halk pişmandır.
Bugün bile yapılan anketlerde oyları yüzde 48 çıkmaktadır ama anketi yapana "oha" deyip geçmek gerekir.
Hele yeni bir sol parti, halkın dört gözle beklediği mucize kurtarıcı olacaktır.
Çünkü halk "sol, sol" diye neredeyse aşermektedir!
Belki o kadarına bile gerek yoktur, şu CHP bile Deniz Baykal'ın elinden bir "kurtarılsa" şaha kalkacak, AKP'yi silip süpürecektir.
Ya da yeni bir parti "yeni şeyler söyleyecektir" ve mesele kalmayacaktır.
Hani belki sosyalizm bile kurulacaktır ha... Halk bilinçlenmiştir, artık "dikey hareketlilik" ve "yatay hareketlilik" istememektedir! Toplumun üstündeki ölü toprağını yüzyıllar sonra nihayet silkip canlanması onu yormuştur. Köylü şehirlere gelmekten vazgeçmeye gönüllüdür, yerinde oturacaktır... Hele hele "sınıf değiştirmeyi" bir daha hiç mi hiç aklından geçirmemekte kararlıdır! Artık gözü doymuştur, yerini bilecektir. Hatta belki de halk, bürokrasinin ona sunduğu yokluğu ve yoksulluğu, aşağılanmayı, hor görülmeyi çok özlemiştir... Hatasını anlamıştır, artık efendilerine başkaldırmayacaktır. Boyundan büyük işlere kalkışmayacaktır.
Bilinçlenmemekte direnen de "eğitim yoluyla", örneğin Köy Enstitüleri'ni yeniden açarak falan, nasıl olsa bilinçlendirilir.
Olmazsa miting düzenler, beş yüz bin kişiyi beş milyon gibi gösterir, seçmeni etkileriz. Fakat buna gerek de yoktur, çünkü halk ilk fırsatta AKP'yi sırtından kendiliğinden atacaktır.
Belki de "sotaya" yatıp AKP'nin "çuvallamasını" beklemek bile yeterli olacaktır, bir ekonomik kriz, belki bir savaş falan...
Böyle sanıyorlar. Böyle sanmak hoşlarına gidiyor.
Dediğim gibi, çok şükür bu ülkede artık yanlış yapanı asıp kesmiyorlar. Kendini kandırandan vergi de almıyorlar.
Geriye, yeni şeyler söylemek isteyip de söyleyemeyenlerin dokunaklı güdüklüğü kalıyor.
Gerçekleri yazanın yediği küfürler de, şeref madalyası olsun.
 

masseur.ozel

New Member
AW: Ampul İktİdari

Aslında tutarlı adamlar
Kimlerden "kurtulmak" istediklerine bakalım: Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ülkeleri... Yani demokrasiler.
Kimlerle "ittifak" yapmak istediklerine bakalım: Rusya, Çin, İran... Yani biri "otoriter", ikisi "totaliter" ülke.
Gerçi Hindistan'a da sulanıyorlar ama bugüne kadar Hindistan'da hiçkimseden "Türkiye'yle ittifak yapalım" sesi duyulmadı.
Biz kızıyoruz ama aslında tutarlı adamlar bu Ergenekoncular.
Bazılarının taa altmışlı yıllardan beri "sol gösterip sağ çakmak" gibi pis bir alışkanlığı var ama, hiçbiri "biz demokratız" demedi, demiyor.
Bu açıdan dürüst adamlar.
Yandaşları arasında "siz demokratsınız, ben cumhuriyetçiyim" diyen de çıktı, adam haklı.
Çünkü gerek kafalarındaki, gerek uygulamadaki Türkiye Cumhuriyeti, hiç de demokrat değildi!
"Atatürkçü" olduklarını ısrarla söylüyorlar.
Doğru söylüyorlar.
Atatürk demokrat değildi, otoriterdi.
Kurduğu rejim "bürokrasinin toplum üzerinde vesayeti" rejimidir, İnönü tarafından da pekiştirilmiştir, adamlar asıllarına aykırı bir iş yapmıyorlar!
Aslında bu bürokrasi de gökten zembille inmedi, Atatürk, Osmanlı'nın bürokrat vesayetini "radikalize" etti. Ona çağdaş bir görünüm kazandırdı. "Toplumun ağabeyi olan bürokrat" kimliğini, Hilmi Yavuz'un pek seveceği deyimle, "temellendirip yeniden üretti" ...
Yani, kökleri çok derinlerdedir "demokrat olmayan" vatandaşların...
Türkiye'yi eksik de olsa, yetersiz de olsa, acemice de olsa, beceriksizce de olsa demokrasiye geçirmeye çalışmış Menderes'i de, Özal'ı da, Erdoğan'ı da sevmezler. Kendi açılarından çok haklılar. (Demirel'i de onlardan sanıp bir ara çok ciddiye almışlardı, artık üstünde durmuyorlar.) Şimdilik yenilmiş ya da yenilmek üzere görünüyorlar.
Acaba, tutuksuz yargılanan ve psikolojik dengesi ve kişilik yapısı çok tartışma götürür bir tuhaf adamın deyimiyle "devran değişir" ve üste çıkarlar mı?
Bürokrasinin gücünü bildiğim için, "kesinlikle hayır" diyemem. Mümkündür.
Ekonomik kriz büyür ve yayılırsa, buna tepki olarak dünyada faşizm uykudan uyanırsa, "otuzlu yılların" atmosferi yeniden doğarsa... "Halk iktidarı" olduklarını söyleyenler, bütün atıp tutmalarına rağmen bürokrasi karşısında güçlerinin "bir yere kadar" sınırlı olduğunu daha da açık ederlerse... Krizin hasarlarını süpürüp "yeni bir başlangıç" aramak için dünya yeni bir savaşa sürüklenirse... Türkiye bu savaşa balıklama dalmak için durduğu yerde kıllanırsa... Ya da savaşa, denize itilir gibi, arkasından itilirse...
İktidara bile gelebilirler, pardon, dönebilirler, neden olmasın?
Türkiye Cumhuriyeti de bilinen şekliyle işte asıl o zaman biter. İşte asıl o zaman Türkiye'nin birbirine yapıştırılmış ama kaynaklanmamış iki parçasından ikincisini tutamayız.
Bu arada bir asır daha kaybederiz ama o kadar da olacak, ona da alışık sayılırız canım... İşimiz birşeylerde hep geri kalmak değil midir? Bunu "yaşama biçimi" haline getirmedik mi yüzyıllardır?
 

masseur.ozel

New Member
AW: Ampul İktİdari

uyarmadın deme Fadime!
Yeni taktik buymuş: Darbe yaptırıp yok edemeyince, seçim sandığında dize getiremeyince, miting düzenleyip tutturamayınca, gizli örgüte adam vurdurup bomba attırıp söktüremeyince, "yolsuzluklardan" vuracaklarmış...
Halk bakacak, "aaa, bunların arasında da yiyiciler varmış yahu" diyecek, oyunu vermeyecek.
Böylece, hiçbir yolsuzluğa bulaşmamış, hırsız olmayan, pırıl pırıl belediyeciler devri başlayacak örneğin, herhalde hiçbir "şaibesi" olmayan uzaylı dostlarımız da uçan dairelerinden inip merkezi iktidarı ele geçirecekler. Böylesi ancak uzaydan gelir çünkü.
Ondan sonra da hiçkimse hiçbir şey "yemeyecek", devr-i saadet gelecek.
Muhalefet yandaşı memur gazetelerinde de "işte ne güzel yolsuzlukların üstüne gidiyorlar, daha ne yapsın bu CHP yahu" teranesi başladı bir yandan... Yıldızı parlayanlar varmış, Önder Sav gider onlar gelirlermiş, CHP sütten çıkmış ak kaşığa dönermiş...
Kendilerini gene büyük bir hayal kırıklığı bekliyor...
Sonra uyarmadın deme Fadime!
AKP iktidarı, öyle yolsuzlukla molsuzlukla yıkılmaz.
İki adam harcayıp hükümeti silkelemek, Avrupa ülkelerine mahsustur.
Burası durmuş oturmuş, ahlak değerlerini feodal sistemden kapitalist sisteme "vakitlice" geçirmiş, üstelik kapitalizmin "vahşi" aşamasını geride bırakıp sosyaldemokrasiye yönelmiş ileri bir toplum değildir.
Köylülüğü tasfiye etmiş bir ülke, hiç değildir.
Sınıf değiştirmenin, yirmi yıl öncesinin başdöndürücü ivmesine göre yavaşlamış olmasına rağmen gene de yürüdüğü bir hareketlilik sürmektedir burada...
Sınıf değiştiremeyen memurlar ve gazeteciler ne kadar ağlasalar da, köylü onlarla hiç de aynı fikirde değildir!
Şehirleşme, daha doğrusu "lumpenleşme" süreci bitmemiştir.
AKP iktidarını iki değil on sekiz yolsuzluk dosyasıyla da yıkamazsınız.
AKP iktidarını ancak ve ancak "ekonomik büyüme hızının kritik noktaya düşmesi" götürür... "Avrupa'nın insan hakları" falan filan da aydınlardan başka kimsenin umurunda değildir.
Bunu gören daha hınzır ve daha tilki birtakım muhalifler, "ekonomik kriz patlasın, memleket batsın, aç kalalım, yeter ki bu hükümet gitsin" beklentisi içine girmemişler miydi?
Oysa, bütün o battık batıyoruz teranesine rağmen anlaşılıyor ki, kriz mümkün olduğunca "az hasarla" atlatılacak! Utanmazca umulan çöküntü gerçekleşmeyecek.
Bir tek yolunuz var arkadaşlar, bir tek yolunuz: Yeni bir parti kurulacak, bu parti memleketi "bunlardan" daha iyi yöneteceğini somut kanıtlarıyla ortaya koyacak, bu da yetmez, seçmeni ikna edecek... Bu parti asla sol değil, liberal ve demokrat bir parti olacak...
Önderini ve kadrolarını bulursanız bana da haber veriniz! Böyle bir parti doğsun, oy vermezsem şerefsizim.
Öbür türlü, Zahit gider, Abüzittin gelir, siz de kendinizi ve müşterinizi kandırdığınızla kalırsınız.
 

masseur.ozel

New Member
AW: Ampul İktİdari

Cindeki koministler bile degisti ama bizdeki kendini Cumhuriyet cocugu sanan
yari aydin beyinler hala degismedi.Serbest piyasay la ne alip veremediginiz var?
Milleti bir cuval kömüre muhtac ettiniz.Almanyada hizmet sektörü tamamen yabancilarin elinde Türklerin,Afrikalilarin,italyanlarin onlarda bagirsin serbest piyasa istemiyoruz diye.Tekrar Cumhuriyet bitingleri düzenleyin belki Almanlarda size katilir.
 
H

HaticeD.

Guest
AW: Ampul İktİdari

Tamam .....arkadas anladik ........:wink:

ellerine saglik olsun , ama cok uzun yazmisin.....hepsini okuyamadim (dogrusunu söyleyim..... hic birini okumadim :oops: ) .....kusura bayma zamanim yok 8)
 
Top