In der Region! Es gibt jedoch ein "aber".
(Übersetzung folgt später) Es sei wichtig, von wo er seine Stärke nehme...
Der Beitrag ist von 2016, von vor dem "Putschversuch".
Tabii ki Erdoğan bölgede güçlü bir liderdir. Halen öyledir. Fakat, liderler açısından gücü nereden elde ettiği ve ne için kullandığı önemlidir. Şimdiye kadar Erdoğan belki halktan aldığı gücü ve desteği Türkiye’de Kürt sorununun çözümü, barış için kullanma vaadinde bulunuyordu ve bu güçlü pozisyonu kamuoyunda bir rahatsızlık uyandırmıyordu. Şimdi ama elde ettiği güç, halktan aldığı güçten çok muhalefeti ezerek, yargıyı, devlet organlarını ele geçirerek, parlamento üzerinde baskı uygulayarak ya da bürokrasiyi ele geçirerek elde ettiği bir güçtür ve bu gücü demokrasi için kullanmıyor. Erdoğan’ın bu kafayla Türkiye’de Kürt sorunu değil en basit toplumsal sorunu bile çözebileceğine inanmıyorum. Kürt sorununun aktörleri, tarafları var. Kandil de, Abdullah Öcalan da aktördürler, kesinlikle görüşülmesi lazım ama bu işin nihai çözüm zemini parlamentodur. Parlamentoda yasa, Anayasa yapılmadığı müddetçe sorunlar çözülmez. Yasa, Anayasa Kandil’de yapılmaz, parlamentoda yapılır, bu işin öncülüğünü yapması gereken de parlamentodur, TBMM’dir."