Was lest ihr ??

S

Sunguroğlu

Guest
nby773y.jpg


BU KİTAP BİR OKURUMUN İBRET DOLU HAYAT ÖYKÜSÜDÜR. Ruhumun yine sıkılıp bunaldığı bir anda, şehrin en ünlü kitapçısına gitmiştim. Hiçbir açıklama yapmadan, "Kitap istiyorum" diye daldım içeriye" Usta bir psikolog tavrıyla, orta yaşlı bir bayan dikildi karşıma" "Bir kitap tavsiye edeceğim size," dedi. "Bu kitabı okuyunca, yazarın diğer kitaplarını da bir an önce okumak isteyeceksiniz." Kitabı, klasik bir deyimle "bir soluk"ta bitirdim. Nerede mi? Oracıkta" Hem de iki saat içinde" Yaşanmış, ibretli ve sırlarla dolu hayat öykülerinin satır aralarında kendimi bulmuştum. "Acaba," dedim. "Ben de ibretli hayat hikâyemi anlatsam, benim öyküm de yolunu kaybetmiş, ümidini yitirmiş genç kuşağa bir kılavuz olamaz mı?" Bunun için, umutsuz dünyamın "Son Umut"unu sizinle paylaşmak istedim. Oradaki olayların ve sahnelerin, hayatınıza ışık olması niyetiyle"
 
S

Sunguroğlu

Guest
0000000239482-1.jpg


"Üç yaşındayım. Namazdan önceki yıllarımı yaşanmış saymıyorum."
"Eski hayatımdan bugüne pişmanlıklar, günahlar ve acılar kaldı."
"Hidayet yolunda ilerlemek, Rabbimin bana bağışladığı en büyük lütuf..."
"Namaz, muhteşem bir ibadet, En Büyük Sevgili'yle buluşma."

Ünlü manken ve sinema oyuncusu Yaşar Alptekin nasıl bir dönüşüm yaşadı?
Merhum Sakıp Sabancı'nın cenazesinde nasıl özeleştiri yaptı?
Hiç kimse yönlendirmediği halde niçin namaz kılmaya karar verdi?
İmanın, namazın ve Allah'a kul olmanın güzelliği, geçmişindeki her türlü çekicilikten nasıl daha cazip ve tatlı geldi?
Birçok gencin hayalini kurduğu şöhret, para ve eğlencenin zirvesindeyken neden hepsini terk etti?
 
S

Sunguroğlu

Guest
boyutlu-1459154894.jpg


Okurken içinizi huzurla dolduracak, yüreğinizi ısıtacak, iyilik, sevgi, dostluk ve mutluluğu dile getiren birbirinden güzel 52 adet hikâyeden derlenen bu kitapla hayata keyifli bir mola verip kargaşadan sıkıntılardan uzaklaşacaksınız.
 
S

Sunguroğlu

Guest
select.php



Altı Alamut Fedaisi…
Altı Kin Dolu Akıl…
Altı Keskin Kılıç…
Bir Adam;
Tebrizli Şemseddin!
Ve Karanlık bir gece vaktinde, kıvılcımlar saçarak çarpışan Yedi Kılıç…
Ve o gecenin ardında açılan YEDİ KAPI…
Ve o kanlı şahadete giden yol…
Sonrası…
Perde arkası…

“…Bir ölüyü, ölümle korkutacağınızı düşündüren şey nedir sizlere, Alamut’un aciz uşakları?” dediğinde, Haşhaşiler bunu beklemiyorlardı…


Cehaletin hırkasını giyen karanlığın desturuna teslim olur! Şemseddin Efendi’nin kuyuya atılan başsız bedeni ruhunun evrene bir ışık olup büyümesini engelleyemedi. Hırslarının kurbanı olanların seferi korkunun yol ayrımında son buldu.

“Şems’in ölümü nefsin ölümüydü…”
 
S

Sunguroğlu

Guest
0000000686535-1.jpg


Bence bir gün mutlu olacaksın! Ama tabi ki gülüp geçmeyi, bos vermeyi ögrenirsen...

CeREJyzWEAAd6H-.jpg


Tüm iyi niyetlerime küsesim var, onlar yüzünden değil mi bu "kırıklar."


Kusurlarım için kusura bakabilirsiniz. Ne kusursuz olmak gibi bir niyetim var, ne de "melek" olduğumu dillendirdiğim iddialar...

Cihad Kök
 
S

Sunguroğlu

Guest
0000000606099-1.jpg


Bir annenin çocuğuna duyduğu şefkat mum ışığı ise Allah'ın bize karşı şefkati güneş gibidir.
Kitabı okuduktan sonra; dünya yükünü ve hayatı zindan eden dertlerini omzundan at!
Zihnindeki karanlık odaların nurla dolduğunu göreceksin, hissedeceksin!
Zira Allah yolu, dert alır, derman verir!
reporter


11335628_515001131983640_1862564670_n.jpg
 
Zuletzt von einem Moderator bearbeitet:
S

Sunguroğlu

Guest
0000000198755-1.jpg



İnternet kanalıyla yayınladığı yazıları ve yaptığı televizyon programlarıyla büyük bir ilgi ve beğeni toplayan Psikolog Mehtap Kayaoğlu, elinizdeki kitabında bebeklikten yaşlılığa kadar bütün hayatımızda karşılaşabileceğimiz günlük problemlere, okuyucu mektuplarından hareketle ve psikoloji biliminin verileri ışığında çözümler sunuyor. Ruhsal anlamda sağlıklı çocuk yetiştirmek, bebeklerin psikolojisi, eşler arasındaki problemler, mutluluğa ulaşmanın basit yolları, insanlar arası ilişkiler, kitabın incelediği konulardan bazıları. Sımsıcak üslubu ve akıcı diliyle hepimiz için bir kitap Siz Siz Olun.
 
S

Sunguroğlu

Guest
0000000488286-1.jpg


Almanların nasıl ve niçin Müslüman olduklarını anlatan bir dizi röportaj yayınladım. Çok beğenildi: Eski bir milletvekili ve iyi bir dost olan Receb Kırış, röportajları dikkatle okuduğunu ve çok beğendiğini ifade etti. İstanbullu okuyucum Orhan Özekinci, "Müslüman Almanlar dizisini ibretle takip ediyorum. Ne kadar şuurlu insanlar; İslamiyeti yaşamak ve yaymak için ne çok çalışıyorlar! Gayretsizliğimizden utandım!" diyordu. Mustafa Kılıç adlı okuyucum, "Bize moral veriyor. Onları okuyup, dinimizin ne kadar mükemmel olduğunu adeta yeniden keşfettim." dedi. Sayısız e-mail aldım. Alman Müslümanların telefonlarını, adreslerini isteyen yüzlerce insana rastladım. Hepsinin ortak dileği, bu röportajları bir kitap yapmamdı. Gazetede yayınlanan bazı röportajlar, yer darlığı sebebiyle kısaltılarak yayınlandı. Bazı röportajlar ise hiç yayınlanmadı. Ben bütün röportajları yeniden elden geçirerek, yayınlanmayan kısımları ilave ederek ve hiç yayımlanmamış röportajları da ekleyerek bu kitabı hazırladım. Bu kitapta hayret ve ibretle okuyacağınız ve herkese anlatacağınız hikayeler anlatıyorum.
 
S

Sunguroğlu

Guest
0000000404393-1.jpg


Bu kitabı romandan daha çok, bir fikir kitabı olarak okumanızı tavsiye ediyorum. Sonradan farkettiğim bir hatamı itiraf ediyorum. O da şu: Romana temiz niyetli, insancıl düşünen Hıristiyanlardan birini almadım. Yaşanmış hayattan aldığım için, bu hikayede bana iyi bir Hristiyan anlatılmamıştı. Ben de ayrıca bir araştırma yaparak iyi bir Hristiyan ilave etmeyi akıl edemedim.

Allah'a emanet olun dostlar.
Allah'ın emanet aldığı kul, ölüme gider ama ebedi olarak cehenneme gitmez.

Emine Şenlikoğlu
 
Zuletzt von einem Moderator bearbeitet:
S

Sunguroğlu

Guest
nby2474.jpg


İnanıyor muyum, bilmiyorum. Bazen inanır gibi oluyorum. Genellikle iki arada bir deredeyim.
Büyük bir boşluk beliriyor içimde. Her şey anlamını yitiriyor birden.
Seninle tartışalım. Katlanabilir misin bana? Bir insanın ruhu ruhuma yakınsa, sorun yok. Dünyanın öbür ucundaki biriyle de uyuşabilirim ben.
Bir uyuşum yoksa yanı başındaki kişiye bile yabancılaşıyor insan...
Yabancılaşma... Evet, beni iyi tanımlıyor bu kavram. Kalabalıklarda yalnızım. En zor yalnızlık bu olmalı. Sence de böyle değil mi?
Yaz bana, lütfen! Kısa olsun ama olsun yeter ki. Zaten uzun söze tahammülüm yok.
Sözün azını, konunun özünü arıyorum artık. Yazının kısası güzel, anlamlı olursa. Dili yalın olsun. Anlayabileyim.
Bir de utanmadan sınırlar çiziyorum sana! Ne ayıp! Ama başka türlü iletişim kuramayız ki. Hoş gör...
 
Top