Was lest ihr ??

S

Sunguroğlu

Guest
nby2545.jpg


Oğuzların destansı hayatını anlatan ve on iki hikâyeden oluşan Dede Korkut Hikâyeleri Türk edebiyatının eşsiz şaheseri ve millî destanıdır.
Boğaç Han, küçüklüğünden beri hor görülen, küçümsenen, aşağılanan bir bey oğlunun dillere destan kahramanlıklarını anlatan Dede Korkut Hikâyeleri'nden birinin romanıdır.
Serinin ikinci kitabında Dirse Han'ın oğlu Boğaç Han'ın küçümsenme, alaya alınma, dışlanma ve aşağılanma ile geçen acı dolu yılların ardından gösterdiği ve binlerce yıldır unutulmayan kahramanlıkları anlatılmaktadır.
Roman, Oğuz'un kudretli bir beyi olan Dirse Han'ın 'aşık' oynamaktan başka bir meziyeti olmadığı düşünülen, herkesçe alaya alınan oğlu Boğaç Han'ın ejderha görünümlü azgın bir boğa ile yaptığı güreşi ve Hristiyanlara esir düşen babasını kurtarmak için verdiği amansız savaşı anlatmaktadır.
Yiğitlerin cengi ve yaman bir destanın hikâyesi...
***
"Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut'u öbür gözüne koysanız, yine Dede Korkut ağır basar."
Ord. Prof. M. Fuat Köprülü
 
S

Sunguroğlu

Guest
kalbimin-dustugu-yerdeyim-1366267286.jpg




Evet, Ahsen Hanım. Gitmeliyim.
Allah nasip ederse yine karşılaşırız.Şimdilik Allah'a emanet olun.
Allah razı olsun. Siz'de Allah'a emanet olun Yusuf bey.
Yusuf, caminin kıble kapısına doğru yöneldi. Oradan duvar dibine gidip çay içmek için sözleştiği arkadaşlarıyla buluşacaktı. Avludaki çınar ağacının altından geçti. Bu arada Ahsen' hadi dönüp bak, hadi lütfen bir kere dönüp bak' diyerek mırıldandı. Yusuf tam kapı önüne gelmişti ki omzunun üstünden geriye dönüp kısa bir an Ahsen'i görebileceği yöne baktı. Son bir kez göz göze gelmişlerdi.
 
S

Sunguroğlu

Guest
icimdeki-muzik-kitabi-sharon-m-draper-Front-1.jpg


Şimdiye kadar tek kelime konuşmadım. Neredeyse on bir yaşındayım.
İngiltere'nin saygın edebiyat ödüllerinden Coratta Scott King ödüllü yazar Sharon M. Draper'dan hüzün ve umut dolu soluksuz okunacak bir roman. Gerçek bir yaşam öyküsünden ilham alınarak kaleme alınmış. 11 yaşındaki Melody'nin hastalığının adı Spastik ikili kuadripleji yani beyin felci. Yürüyemiyor, konuşamıyor, tekerlekli sandalyeye mahkum. Hiçbir uzvuna komut veremeyen bu küçük kızın beyni ise mükemmel işliyor. Hikâye Melody'nin öğretmenlerine, arkadaşlarına, komşularına kısaca dış dünyaya kendini kanıtlama çabasını anlatıyor. İncelikli, naif, akıcı, komik ve ilham verici bir eser. Sesini asla unutamayacağınız bu cesur kızla tanışmaya hazır mısınız?
 

Strassenhund

Well-Known Member
Ich habe kürzlich die Oxfam Stores entdeckt. Stöberte in den Büchern und fand ein Buch, welches ich in meiner Sturm und Drang Phase las, also vor ca. 20 Jahren. "ZEN und die Kunst des Bogenschießens" von Eugen Herrigel. Wollte es in all den Jahren einigen Leuten empfehlen, aber das Buch gab es nicht mehr und wurde nicht neu verlegt.

Und plötzlich lag es vor mir.
Nun liegt es auf meinem Nachtkastl.
Die Vorfreude steigt.

Ist wie beim Kuchenbacken, wenn der Teig sich endlich hebt.
 
S

Sunguroğlu

Guest
hayal-meyal-kitabi-tarik-tufan-Front-1.jpg


Akıl hastanesinde kalan o sarışın, zayıf kız akordeonunu çalarken hep aşkını düşünüyormuş meğer.
Çaldığı bütün parçaları onun hayaline adıyormuş.
Gözlerinden anlamıştım zaten.
Başka türlüsü mümkün değil.
İnsanın ancak aşkı için şarkı söylerken gözleri bu kadar parlar.
Hele bu kadar solgun bir yüzle şarkı söylerken birden değişiveriyorsa.
Bir enstrüman çalmayı sırf bunun için isterdim.
Biliyor musun sonbahar gelince İstanbul susuyor bazen.
Bu şehir sustuğunda en çok martılar hüzünlenir.
Ben bir şarkıyı arıyorum.
Ben bir şarkıyı arıyorum.
Ben bir şarkıyı arıyorum.
Ben seni arıyorum.
 
S

Sunguroğlu

Guest
0000000588159-1.jpg


Öncelikle yeni kitabınız Kurulmamış Hayaller hayırlı olsun! Sanırım bu romanınız önceki kitaplarınız gibi gerçek bir hayat hikâyesinden alınarak yazılmış. Kitabın hikâyesini nasıl yakaladınız?

Evet, Kurulmamış Hayaller romanı tamamen gerçek yaşanmış bir hikâyedir.


Peki, kurgu romanınız var mı?

Beyaz Kıyamet adlı romanım tamamen kurgudur. Gelecek ile ilgili bir kurgu. Fakat diğerleri gerçek hayat hikâyelerinden alınmıştır. Hikâyesini yakalamaya gelince: 1999 yılında bir hasta ziyaretinde tanıdığım 104 yaşında bir bayanın hayat hikâyesini anlattılar. Kadın zaten yatalak ve zor konuşabiliyordu. İlgimi çekti, bir aylık periyodik ziyaretler sonucu hikâyeyi dinledim ve yazmaya karar verdim. Kadın yirmi beş yaşına geldiğinde hikâyesini anlattığı eşi kırk beş yaşındaymış. Böylece hikâye oldukça geriye doğru gidiyordu. Kadınla bir aylık süre içinde görüştüğüm her defasında beni etkileyen şey; odaya giren herkese “Şükrü geldin mi? Dışarı soğuktur, üşüdün mü?” diye hitab etmesiydi. Romanın asıl kahramanı Şükrü hâlâ onun hayalinde yaşıyordu. Hâlbuki eşi tam elli yıl önce ölmüştü. Fakat kadın hâlâ eşini sayıklıyordu.

Kitabın en ilginç bir kısmı olan Osmanlı altınlarının Ermeniler tarafından Amerika’ya götürülmesi bilgisine nasıl ulaşınız?
Yine bu bayan verdi bilgileri. Harput’ta yaşarken eşiyle Amerika’ya giden zengin Ermenilerin bütün altınları beraber götürdüklerini ve eşinin anlattığına göre Osmanlı altınları Amerika’nın çeşitli yerlerinde büyük iş yerleri açmışlar.

Acaba bugünkü Ermeni diasporası bu altınlarla mı güçlendi?
Hiç şüphesiz… Hatta o yıllarda giden Ermeniler daha sonra Ermeni isyanında yardımlar yaptılar. Bütün bu paraların kaynağı yine Osmanlı altınlarıydı.

Anlattığınız olaylar Ermeni Tehciri öncesine dayanıyor, değil mi?
Ermeni isyanı 1914 yıllarında birdenbire meydana gelen bir olay değil. Balkan devletlerinin bağımsızlıklarını ilân etmesinden daha da öncesine dayanıyor. 1914 yılı sadece bir dönüm noktasıydı. Amerikalılar 1830’lu yıllarda Anadolu’ya geldiler. Çok çeşitli yerlerde okullar (kolejler) kurarak, bu okullara çoğunluklu Ermeni gençlerini aldılar. Gençleri Osmanlıya karşı isyana hazırlarken bir de Ermenilerin mezhep değiştirmelerine neden olmuşlardı. Mezhep değişikliğine zorlanan bazı Ermeni Kiliseleri Amerikalılar’ı İstanbul hükümetine şikâyet ettiler. Hükümet bunun üzerine bir genelge yayınlayarak tedbir almaya başladı.

Bilal Civelek
 

Mendelssohn

Well-Known Member
Joe Ide: I. Q.
http://www.suhrkamp.de/buecher/i_q_-joe_ide_46728.html
Es geht nicht um den Intelligenzqotienten, sondern um Mord im Musikbusiness:

"I.Q. nennt man Isaiah Quintabe in den schwarzen Hoods von Los Angeles. Weil er ein Genie ist und weil er als eine Art Nachbarschaftsdetektiv ohne Lizenz den »kleinen Leuten« zu ihrem Recht verhilft. Oder wenn das schwierig ist, immerhin zu Gerechtigkeit, Genugtuung und Entschädigung. Zusammen mit seinem sidekick, dem schlagfertigen Gangsta Dodson, wird er wider Willen von dem Top-Rapper Black the Knife angeheuert, um Mordanschläge auf dessen Leben aufzuklären. Das führt ins finstere Herz des Rap-Business, wo sich jede Menge wunderliche und tödliche Gestalten tummeln: Gangsta Rapper, Bitches, Anwälte, Auftragskiller, Drogenbosse, Big-Business-Leute und Medienvolk.
Bald haben es I.Q. und Dodson mit verfeindeten Gangs, schießwütigen Narcos und gierigen Musikproduzenten zu tun. Gut, dass I.Q. ein Weltmeister der Deduktion ist, und gut auch, dass er notfalls genauso viel kriminelle Energien hat wie seine Widersacher. Oder noch mehr …"

Leseprobe:
http://www.suhrkamp.de/download/Blickinsbuch/9783518467282.pdf
 
S

Sunguroğlu

Guest
0000000191677-1.jpg


Murat, annesi, dedesi ve kız kardeşiyle yaşayan akıllı ve çalışkan bir gençtir. Aile bütçesine katkıda bulunmak için okuldan sonraki zamanlarda seyyar satıcılık yapmaya başlar. hayatın türlü zorluklarıyla karşılaşır ama asla pes etmez. çünkü ailesi ve arkadaşları onun için her şeyden değerlidir. Acaba Murat dürüst ve özerili bir genç olmanın karşılığını nasıl alacaktır? Satıcı Çocuk'ta Murat'ın zorluklarla mücadele ederken sevgi dolu ailesi ve eğlenceli arkadaşlarıyla yaşadığı dopdolu anları keyifle okuyacaksınız.

1370190512_b.jpg


Gerçek hayattan uyarlanmış olan bu roman, 17 Ağustos depreminin acılarını, hüzünlerini, depremde hayatlarını kaybetmiş iki güzel insanın hayat mücadelesini gözler önüne seriyor.Br solukta okunacak, ibretler alınacak bir eser...
Sarsılmadan Uyanmak kitabı Ölmeden önce okunması gereken 1001 kitap listesinde yer almaktadır.
 

Skeptiker

Well-Known Member
Dies hier:

20170207_195514.jpg


Also ich muß sagen, @eruvaer , dein Name erscheint mir in einem ganz neuen Licht ; )

Zum Buch: Die Genesis finde ich schöner und nachvollziehbarer als die christliche Genesis. Ich bin aber noch sehr am Anfang. Habe die "Ainulindalë" und die "Valaquenta" hinter mir und bin nun beim 5 Kapitel der "Quenta Silmarillion" (Of Eldamar and the Princes of the Eldalië).
 
Top